Kitabın Adı: Şeker Portakalı
Yazarı: Jose Mauro De Vasconcelos
Yayın Evi: Can Yayınları
Basım Yılı: 1983
Kitabın Özeti
Zeze, çok çocuklu fakir bir ailenin çocuğudur. Yaramazlık
damarına işlemiştir. Yaptığı yaramazlıklar sonrası yediği dayaklar onun arsızlaşmasına
neden olmuştur.
Daha beş yaşında iken okula gönderildi. Okul müdürü onu çok küçük olduğu için okula
kabul etmedi. Ancak okula gitmeden okuma yazma öğrendiği için onu okula kabul ettiler. Okulda çok başarılı idi ama bunun yanı
sıra yaramazlıklarına da devam etmekteydi.
En büyük tutkusu arabaların arkasına asılarak oynadıkları
yarasa oyunu idi. Zeze’nin hayran olduğu bir kişi vardı ki o da dayısı Edmundo'ydu.
Noel günü gelip çatmıştı. Noel günündeki büyük heyecan ve mutluluk hiçbir hediye
alamaları sonucunda büyük bir üzüntüye dönüştü. Zeze, kendinden çok küçük
kardeşi Luis’e üzülüyordu...
Oyuncak dağılacak yere abisi Totoca’nın kendilerini götürmesini istedi ama bu teklifleri reddedildi. Kendi çabalarıyla sabah saatlerinde kalkıp oraya gittiler ama onlar oraya gittiklerinde tüm oyuncaklar bitmişti.
Oyuncak dağılacak yere abisi Totoca’nın kendilerini götürmesini istedi ama bu teklifleri reddedildi. Kendi çabalarıyla sabah saatlerinde kalkıp oraya gittiler ama onlar oraya gittiklerinde tüm oyuncaklar bitmişti.
Yoksulluk hat safhaya ulaşınca başka bir eve taşınmak
zorunda kaldılar. Ablası Zeze’ye bir Şeker Portakalı aldı ve bu günden sonra
hayatı değişti. Bu ağaç Zeze’nin en yakın arkadaşı oldu. Birlikte zaman geçirip
sürekli konuşur oldular.
İlerleyen zamanlarda Zeze ile arkadaşları yine araba
arkasına asılıp gitme(Yarasa Oyunu) oynunu oynamaya koyuldular. Portuga isimli
zengin bir adamın arabasının arkasına asılan Zeze, o gün adamdan okkalı bir
dayak yedi.
Babasının parasızlığına acıyan Zeze, bir sokak şarkıcısı ile okuldan kaçıp çalışır oldu. Babası bunu öğrendi ve onu hastanelik edene kadar dövdü...
Babasının parasızlığına acıyan Zeze, bir sokak şarkıcısı ile okuldan kaçıp çalışır oldu. Babası bunu öğrendi ve onu hastanelik edene kadar dövdü...
Zeze’nin ayağı kesilmiş seke seke okula gidiyordu. Portuga
arkasından geldi ve onu alıp hastaneye götürdü, tedavi ettirdi. Sonra ona pasta
ısmarladı. Aralarında samimi bir dostluk başladı. Portuga işinden arta kalan
zamanlarda onu gezdiriyordu. Zeze, ailesinden kendini evlatlık almasını dahi
istemişti…
Yol yapım çalışması yapılacaktı ve Zeze’nin, Şeker Portakalı
o alan içinde kaldığı için kesileceği söylenmişti. Zeze çok üzülmüştü ama
Portuga’nın hayatında olması onu bir nevi teselli ediyordu. Bir gün derste
gelen bir haberle Zeze yıkıldı. Portuga, tren çarpması sonucunda hayattan
ayrılmıştı. Bu kötü olay onu yataklara düşürdü. Babası bir iş bulmuştu Zeze’ye
mutlu bir haber ulaştırdı. Şeker Portakalı kesilmekten vazgeçilmişti.
KİTAPTAKİ ŞAHIŞLAR:
ZEZE: Küçük yaşta okuma yazma öğrenen,yaramaz bir çocuk.Aile sevgisinden mahrum bırakılmış ve sürekli dayak yemiştir.
TOTORA: Zeze’nin abisidir.
EDMUNDO: Zeze’nin dayısıdır.Ayrıca çok zeki ve çok kültürlüdür.
GLARİA: Zeze’nin ablasıdır.
MANUEL VOLODERES: Babasını olmasını istediği Portekizli adam.
ZEZE: Küçük yaşta okuma yazma öğrenen,yaramaz bir çocuk.Aile sevgisinden mahrum bırakılmış ve sürekli dayak yemiştir.
TOTORA: Zeze’nin abisidir.
EDMUNDO: Zeze’nin dayısıdır.Ayrıca çok zeki ve çok kültürlüdür.
GLARİA: Zeze’nin ablasıdır.
MANUEL VOLODERES: Babasını olmasını istediği Portekizli adam.
Yüz temel eser içerisinde yer alan bu kitap uzun süre tartışmalara neden olmuştu. Eşcinsel dürtüleri harekete geçireceğine dair ibarelerin varlığından bahsedilmişti. Kitap içinde o söylemlere benzer ibarelere okurken rastlamadım ya da daha iyi okumak gerekli. Zeze'nin Portuga'ya duyduğu ilgi aile sevgisinin eksikliğinden ileri gelmektedir ve bunun o diğer durumla alakası yoktur bana göre.
Kitap çok akıcı bir dille yazılmış. Bir solukta okunabilir.(Ben okudum) Bir çocuk için didaktik yönleri olan bir kitap. Bazı kısımlarda eleştirel ve yaratıcı düşünceyi harekete geçirecek olaylar yaşanıyor. Masalımsı bir anlatımının olması gerçekten çok iyi ve okunabilirliğini artırmış.
Kurgu ve olay örgüsü harika bir dille birbirine bağlanmış. Olayı destekleyen olaycıklar da ustalıkla olaya bağlanmış.
Yazar Hakkında Bilgi
Jose Mauro de Vasconcelos (d. 26 Şubat 1920 - ö. 24 Temmuz 1984) Brezilyalı yazar.
Yazar José Mauro de Vasconcelos, 26 Şubat 1920 de Brezilya'da Rio de Janeiro yakınlarındaki Bangu kasabasında doğdu. Yarı Kızılderili yarı Portekizli, yoksul bir ailede doğan Vasconcelos iki ayrı kültürün de izlerini taşıdı. Oldukça yoksul olan ailesi, O'nu öğrenimini devam ettirmesi amacıyla Natal kasabasındaki amcasının yanına gönderdi. Orada 19 yaşındayken Potengi Irmağı’nda yüzmeyi öğrendi ve ilerde bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayallerini kurdu. Liseyi Natal’da bitirdikten sonra 2 yıl tıp öğrenimi gördüyse de öğrenimini yarıda bırakıp yeni hayaller peşinde Rio de Janeiro’ya gitti. Orada ilk işi boks antrenörlüğü oldu. Tarım işçiliğinin yanı sıra garsonluk ve balıkçılık da yapan yazar, yaşamı boyunca çeşitli işlerde çalıştı. Bu durum, O'na yazdığı roman ve hikâyeler için önemli kaynak sağlamıştır. Değişik ortamlarda, değişik koşullarda farklı insanlar tanıdı. İyi bir gözlemci ve usta olan bu yazarın elinde bütün bu yaşamlardan pek çok roman çıktı ortaya. Bunlar yazarın çok yönlü kişiliğinin ve içinde bulunduğu arayışın bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Genellikle romanlarında, roman karakterlerinin yaşamlarında ki zorlu yaşam koşullarını, yoksulluğu ve şiddeti tüm çıplaklığıyla anlatır; ama özellikle Şeker Portakalı ile onun devamı olan Güneşi Uyandıralım ve Delifişek gibi bazı romanları tüm bunlarla birlikte duygusallık ve iyimserlikte içermektedir. Brezilya'nın ormanlarında ya da step bölgesi sertaolarda yaşayan insanların, elmas avcısı garimpeiroların, yerlilerin, denizcilerin, değişik insanların yaşamlarından kesitleri ve ruh hallerini anlatır.
José Mauro de Vasconcelos’un yazdığı ilk eseri Yaban Muzu (1942)'dur. Beyaz Toprak (1945) isimli eseri en çok beğenilen eserleri arasındadır. Kayığım Rosinha (1961) ile ününün doruğuna çıkan yazarı dünya çapında tanıtan eseri Zéze'nin maceralarını anlatan üçleme romanın ilk kitabı olan Şeker Portakalı olmuştur. Bu romanı 12 günde yazdığını belirten yazar, eserine duyduğu sevgiyi “Ama onu 20 yıldan fazla taşıdım yüreğimde” sözüyle özetlemiştir. Eserin özgün adı O Meu Pé de Laranja Lima’dır (1968). 24 Temmuz 1984'te hayatını kaybetmiştir. (vikipedia'dan alıntılanmıştır.)
arkadaslar cok tesekkur ederim çok isime yaradı
YanıtlaSilvalla süpersiniz de karakterlerin adını yanlış yazmışsın ama çok saol
YanıtlaSilKlavye hataları olmuştur. İşine yaradıysa sorun yok :)
YanıtlaSilAslında Zeze'ye ablası şeker portakalını almıyor. Taşındıkları zaman çocuklar bir ağaca sarılıp onu sahipleniyorlar ve Zeze'ye arka bahçede ki küçük şeker portakalı ağacı kalıyor
YanıtlaSilzeze olmayı isterdim....
YanıtlaSilmekan neresi ve özellikleri,
YanıtlaSilGloria,Totoca olacaktı ama yine de işime yaradı.Saol
YanıtlaSilAblası Zeze'ye almadı,eve taşınınca herkes bir şeyler aldı ama Zeze'ye tek o fidan kaldı.Birde babası onun adamla gittiğini öğrenince dövmedi,içinde uygunsuz kelimeler geçen şarkı söyleyince dövdü.
YanıtlaSilçok sağalun sınavıma yardımcı oldu
YanıtlaSilBu kitap tamamen islam ahlakına aykırı ve turk aile yasantısına tezattır bu kitap kesinlikle Turkiyede ve islam ahlakını benimsemiş ulkelerde okunmaması gerekir bu kitabi yasaklıyanlardan da Allah razı olsun .❌❌
YanıtlaSilbilgi için teşekkürler
YanıtlaSilarkadaşlar daha kısa vew öz çzeti atabilecek varsa atsın çok ihtiyacım var ama özet hariç herşeyi begendim özet fazla uzun olmuş şimdiden teşekkürler
YanıtlaSilçok uzun am güzel
YanıtlaSilAm resmi atar mısınız lütfen artık yeni bir bisiklet almayı unutma ama napıyım işte İngilizce bir çok kaynak var nasıl yapılacağını anlatan ama sen Ara beni
YanıtlaSil